SAVUNMA SANAYİNDE CİRO VE İSTİHDAM GELİŞTİ

SAVUNMA SANAYİNDE CİRO VE İSTİHDAM GELİŞTİ




Kara, deniz, hava, uzay ve güvenlik alanlarında faaliyet gösteren, imalatçı firma ve kuruluşlara hizmet veren bir organizasyon olan Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD), savunma sanayinin fotoğrafını çekti. 2017 yılı Sektör Performans Raporu hazırlayan SASAD, sektör performans verilerinde ciro, ihracat ve istihdamda önemli gelişmelerin olduğunu ortaya koydu. Bunun yanı sıra; döviz kazandırıcı hizmet gelirleri, alınan siparişler ve ürün/teknoloji geliştirme harcamaları bazında ise negatif bir tablo ile karşılaşıldığı belirlendi. Rapora göre, Türkiye’nin savunma sanayinin geçen yıl cirosu yüzde 12 artırarak, 6,7 milyar dolara çıkardı. Sektörde alınan siparişler de 8 milyar dolara ulaştı. Savunma ve havacılık sanayisinde istihdam rakamları da arttı.
CİROYU YÜKSELTTİ
SASAD 2017 yılı Sektör Performans Raporu, dernek üyesi 86 firma tarafından verilen yanıtlara dayanılarak hazırlandı. Savunma sanayinin 2016'da 5 milyar 968 milyon dolar olan cirosu, geçen yıl 6 milyar 693 milyon dolara ulaştı. Sektörün teknoloji segmentleri bazında satış tutarının kırılımında; kara platformları/sistemleri en yüksek satış hacmine sahip oldu. İkinci sırayı havacılık (askeri) aldı. Bilişim tarafındaki ciro ise beklentilerin oldukça altında kaldı. Bu teknoloji segmentinin, dünya savunma pazarında, en büyük dilimi aldığı dikkate alındığında, bu segmentteki çalışmaların cirosunun sistem ve platformlarda yer aldığı değerlendirildi. Yurt içi sanayiciye yapılan satışların ana yüklenici satışları içerisinde yer aldığı değerlendirildiğinde, sektörün net toplam satışının; yurt içi müşteri ve yurt dışı satışlardan oluştuğu ve 5 milyar 248 milyon dolar olarak gerçekleştiği kaydedildi.
LİDER KARA PLATFORMLARI
Savunma sanayi firmalarına, geçen yıl 8 milyar 55 milyon dolarlık yeni sipariş geldi. Bir önceki yıl bu tutar 11 milyar 913 milyon dolardı. En yüksek sipariş alınan teknoloji segmenti cirodaki gibi 2 milyar 478 milyon dolarla kara platformları olurken, bunu 2 milyar 392 milyon dolarla sivil havacılık izledi. Ciro ile karşılaştırıldığında sektör oyuncularının önünde yaklaşık 1,5 yıllık bir iş olduğu ortaya koyuldu. Alınan siparişlerin yüzde 54’ü yani 4 milyar 343 milyon dolarlık kısmı yurt içinden, 2 milyar 420 milyon dolarlık kısmı (yüzde 30) ABD’den, 637 milyon dolarlık kısmı Avrupa’dan alındı.
EN ÇOK İHRACAT ABD’YE
2017 yılı ihracat gelirlerinde, önceki yıl verileri ile karşılaştırıldığında küçük bir pozitif gelişme (yüzde 3,7) görülürken, toplam yurt dışı satış gelirleri ise geçen yıl yaklaşık yüzde 7 geriledi. İhracattaki ağırlıklı bölgenin, off-set pazar olan ABD ve Avrupa’nın yanında, diğer ülkelerin olması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Geçen yıl sektörlerin yurt dışı satış gelirleri 1 milyar 824 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bunun 1 milyar 739 milyon doları ihracattan, 84 milyon doları döviz kazandırıcı hizmetten kaynaklandı. Yurt dışı satışlarının 635 milyon doları ABD’ye, 464 milyon doları Avrupa’ya yapıldı. ABD’ye satışlar yüzde 8,5, Avrupa’ya satışlar yüzde 3,3 arttı. Orta Doğu, Asya, Afrika, Güney Amerika’ya yapılan yurt dışı satışların geliri 721 milyon doları buldu. Ancak bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 21,5 düşüş gösterdi.
1,5 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT
Savunma ve havacılıktaki ithalat ise bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 2017’de 1 milyar 544 milyon dolara çıktı. İthalatın yüzde 50’si yani 776 milyon dolarlık kısmı Avrupa’dan yapılırken, 536 milyon dolarlık kısmı ABD’den, 232 milyon dolarlık kısmı da diğer ülkelerden gerçekleştirildi. İthalatta, 2016 verisine göre yüzde 20 artış göstermesinin, en azından bir bölümünün artan toplam satış tutarı içerisindeki yurt dışı girdi nedeni ile oluştuğu bildirildi. Sektörü etkileyen gizli ambargolar nedeniyle stok yaratma çabasının da bunda etkili olduğu kaydedildi.
ÜRÜN VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRMEDE DARALMA
Sektörün Ürün ve Teknoloji Geliştirme harcamalarının önceki azalma eğiliminin tekrar artış yönüne dönmesi ileriye yönelik beklentileri olumlu olarak etkiledi. 2016 yılında 1 milyar 254 milyon dolar olan ürün ve teknoloji geliştirme harcamaları, 2017 yılında yüzde 1,39 azalarak, 1 milyar 237 milyon dolara geriledi.
TOPLAM İSTİHDAM ARTTI
Sektörün sağladığı toplam istihdam rakamı, geçtiğimiz yıl yüzde 26 artış gösterdi. Sektörün personel istihdamı, toplamda 44 bin 740 seviyesine ulaştı. Sektörde çalışanların yüzde 31’inin mühendis, yüzde 37’sinin teknisyen-operatör olduğu gözlendi. Sektör çalışan profili nitelikli olurken, akademik kariyer yapmış eleman istihdamına yönelimin arttığı da belirlendi. Mühendis çalışan oranının yüksekliği, teknolojik üretim, tasarım ve geliştirme faaliyetlerinin yoğunluğunun göstergesi olarak değerlendirildi. Toplam istihdamın yüzde 42’sini idari ve destek birimleri oluştururken, yüzde 35’ini üretimde çalışanlar, yüzde 21’ini ürün ve teknoloji geliştirme birimlerinde çalışanlar, yüzde 2’sini yöneticiler meydana getirdi. Mühendislerin yüzde 34’ünün yüksek lisans sahibi olduğu belirlendi.
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ OLUMLU YANSIYOR
SASAD raporunda, savunma ve havacılık sanayisinin ihracatının artırılmasına yönelik değerlendirmelere de yer verildi. Sektörün pazarlayabileceği özgün ürün çeşitliliğinin her yıl arttığına işaret edilerek, bunun ihracatta olumlu gelişmeler olacağı öngörüsünü desteklediği belirtildi. Raporda, “Orta Doğu, Pasifik-Güney Asya Türki Cumhuriyetlerine ve diğer ülkelere yapılan ihracatın pazar geliştirme sonucu platform-sistem, silah bazlı olması nedeniyle, bu bölgedeki gelişme özel bir önem taşımaktadır. Bu bölgede 2017 de yaşanan gerilemenin dikkatle takibi önemlidir. Sektörün pazarlayabileceği özgün ürün çeşitliliği her yıl artmakta olup bu, ihracatta olumlu gelişmelerin olacağı öngörümüzü desteklemektedir. Özellikle Orta Doğu, Pasifik, Güney ve Merkezi Asya ülkeleri ile Latin Amerika bu konuda sektör oyuncularımızın iş geliştirme-pazar oluşturma çalışmalarını yoğunlaştıracağı bölgeler olacaktır. İyi gelişmelerin sağlandığı Orta Doğu pazarında özelde Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve son dönemde Suudi Arabistan’da politik gelişmelerle bağlantılı olarak kazanılan pozitif iş yapma potansiyelinde daralma görülmüştür. İkili ilişkilerde oluşturulacak olumlu hava bu pazarı tekrar sektör oyuncularına açabilecektir” denildi.
sanayigazetesi.com.tr